Bir diğer neden ise kalite beklentisinin yükselmesidir. Endüstriyel üretimde hız çoğu zaman kaliteyi ikinci plana iter. Ancak el işçiliği, detaylara verilen önemi ve kontrol sürecini beraberinde getirir. El zımparası, kenar yuvarlatma, geçme teknikleri gibi her adım ustalık gerektirir. Bu da ürünün sadece görüntüsünü değil, kullanım ömrünü de doğrudan etkiler.
Türkiye özelinde değerlendirildiğinde, el işçiliğine duyulan ilgi aynı zamanda geleneksel zanaatkârlığa duyulan saygı ile bağlantılıdır. Özellikle Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde marangozluk, oyma işleri ve ahşap ustalığı uzun yıllardır aktarılan bir mirastır. Bu kültürel değer, günümüzde modern tasarım anlayışıyla birleşerek hem yerel hem de global pazarda yeni bir ilgi yaratmaktadır.
Dünya genelinde artan yavaş yaşam (slow living), sadeleşme ve sürdürülebilirlik gibi kavramlar da handmade ürünlerin değerini artırıyor. Tüketiciler artık çok sayıda ürün almak yerine, daha az ama daha kaliteli ürünlere yöneliyor. Az ama işlevsel eşya, daha düzenli yaşam alanları ve daha uzun süre kullanılabilir mobilyalar tercih ediliyor.